Sayfalar

8 Aralık 2007 Cumartesi

CHIANG MAI

NOT:Daha once yazdiklarimi da ancak bugun yukledim , okumak isterseniz diye..Ama uyarayim , biraz uzun..
Tayland'in Marmaris'i iste. Burayi daha iyi anlatacak baska kelime bulamiyorum . Heryer envai cesit Avrupa restorani , bari dolu . Barlarda genc yasli turistler Tay kizlarla muhabbette . Gelen her yalniz turist erkek takmis koluna bir tane , geziyor . Bazi kizlar pek caktirmazken , bazi barlarin onundekiler yoldan gecen erkeklere sesleniyor . Bu barlar da ilginc , sadece genelev gibi degiller . Biz de gayet rahat girip oturabiliyoruz . Zaten neresi genelev gibi , neresi degil anlamak zor . Ayuttaya'da kaldigimiz yerde gece barda ortalarda dolasan kizlarin bile ne oldugunu daha cozemedim . Hostellerin bazisinda giriste “No Visitors”-ziyaretci yasak – derken ,bazisinda da ekstra ucret isteniyor . Sozumona kanunen yasak ama basbakanlari bile ulkenin en buyuk gelirinin sex turizmi oldugunu kabul etmis . Askili bluzla giremediginiz restoranlari olacak kadar muhafazakar bir ulkede bunlar..Ne diyeyim artik? Bu konuda detaya fazla girmek istemiyorum , isin dogrusu biraz midem bulandi bu islerden .
Burasi bircok acidan Guney Amerika'ya benziyor . Hele bazi yerlerde dilden baska bir fark yokmus gibi geliyor . Yerlilerin tipleri bile benziyor , esmer , kisa boylu insanlar . O yuzden beyaz tenli olmak cok onemli buralilar icin . Kozmetik alirken de dikkatli olmak lazim . Her turlu kremin , sabunun, hatta bebek pudrasinin beyazlatici ozelligi olan cinsleri var .
Buraya otobusle 9,5 saat surdu . Sagolsun acenta bizi normal otobuse bindirdi . VIP servisler de var , yine cok ucuz . Ama bir acidan da iyi oldu , epeydir bir otobuste bu kadar sallanmamistim . Yanlis anlamayin,yollar muhtesem . Hep bolunmus yol , guzel asfalt , yag gibi yol derler ya . Sorun otobusteydi , sifir amortisor...Hala sallaniyormusum gibi geliyor.Sonucta Ersoy'a yol tehlikeli diyen vatandas bence halt etmis . Ya da alti yil once bu yol yokmus gercekten .
Kuzeye dogru ciktikca manzara iyice degisti . Daglik bolgeler tamamen ormanla kapli . Dag deyince aldanmayin , buranin en yuksek dagi iki bin kusur metre . Yol kenarlarinda su dolu hendekler , hemen hepsi lotus ya da niluferlerle dolu . Muz agaclari,pirinc tarlalari..Oyle gorunurde fakirlik falan yok .Ama gercekte iclerdeki koylerin hicbiri gorulmuyor . Tayland'in kuzeyi aslinda en fakir kismi . Bangkok'tan trenle ayrilirken bazi “normal” mahallelerden gecmistik . Insanlarin yari evde yari sokakta yasadigi mahalleleri . Cogunlugu tenekeden ya da tahtadan , suya yakin olanlar direkler ustunde , cogu da pek egreti , yikiliverecekmis gibi . Bazilari o kadar kotu durumda ki , icinde nasil yuruduklerini dusunuyor insan . Iste bu insanlar oyle turistik merkezlerde karsiniza cikmiyor .
Fakirlik edebiyatindan pek hazzetmem ama burasi reklamlarda gordugumuz “Alisveris , masaj , kumsal “ cenneti degil sadece . Tabii onlar da var , sokakta seyyar masajcilardan sudan ucuz spa merkezlerine , bizim fiyatlarimiza gore super ucuz pazarlari da her tarafta . Unlu Tay guleryuzlulugu de heryerde . Ama bu gulumseme cogu zaman gozlere ulasmiyor bile . Bazilarinda gulumsemenin altinda nefreti bile yakalamak mumkun . Nasil olmasin ? Kendi ulkesinde cennet yasayan yabancilar varken kendi en ufak sey icin cabalamak zorunda kalan insanlar bunlar . Ama yine de turistlere mecbur olduklarinin farkindalar . Iste bu ikiyuzluluk cok dokunuyor bana .
Bu yuzden sanki hersey satilikmis gibi bir his uyandirdi bende Tayland . Ulkenin her yeri pazar yeri desem hic yanlis olmaz . Hele de “Night Market”ler-gece pazarlari-her sehirde bilmem kac tane . Ozelligi derseniz...Cok basit , hava cok sicak oldugu icin gece cikiyor millet disari . Hele de turistler . Zaten unlu olanlarin hepsi turistik pazarlar , satilan mallar da uc asagi bes yukari ayni . Pazarlik yapmak sart , biz dun 750 baht denen cantayi 350'ye aldik .
Burayi sevmedim sanmayin ama hala bir garip geliyor . Alisamadim galiba . Ersoy'un keyfi yerinde . Ben bugunu hicbirsey yapmama-wat gezmeme gunu ilan ederken , o aldi fotograf makinesini , yapti planini , dustu wat yollarina . Bense birami alip , kuruldum banyo kuveti boyutlu yuzme havuzunun yanina . Sehrin gobegine yuz metre uzaktayiz ama sakin ve yemyesil . Ben daha ne isterim zaten ?
Yesillik demisken , ben bu Tayland bitkilerine , ciceklerine hasta oldum . Hepsini memlekete goturmek , orada da direkler ustunde ahsap bir Tay evi yapmak geliyor icimden . Bir de kanal yaparim kendime , koyarim lotuslari , bambulari , baliklari icine....Ohhh be cekerim sonra derinden , huzur bu iste diye...Tasimak icin agir ama dondugumde kendi watimi-tapinak- yapip evin ruhlarina dolmalar adamak planimi mutlaka yaparim . Buradakiler yiyecek ve icecek veriyor her gun . Eh,bizimki Turk ruhudur mutlaka , ona gore beslemek lazim.
Su cicek olayindan kopamadim hala . Burada heryer cicek . Krizantemler heryerde , nazarlik gibi her tarafa asiyorlar zaten . Ama begomviller , orkideler...Bildigimiz adi duvar sarmasiginin bile cicekleri orkide formunda olanlarini gordum bugun . Orkideler her taraftan sarkiyor , begomvillerin ise hic gormedigim renkleri varmis meger...
Bir de buraya gelenlerin hayvanat cinsine alismasi lazim . Bir kere oyle kedi-kopek yiyorlar hikayesi yalan . Tamam bazi ulkelerde var , Kore'de ben de gormustum kasapta . Ama burada yok , hatta tam tersi . En fakirlerin bile kedisi-kopegi var , hem de nasil iyi bakiyorlar hayvanciklarina . Oyle her tarafta kizarmis bocek satanlar da yok , benim tek gordugum Khao San'daydi ve alanlar da sadece merakli turistlerdi , cekirge , tirtil ya da hamambocegi yedim diyecekler ya sonradan . Neyse , cekirgelerin tadi da birseye benzemiyormus zaten . Yok yok , yemedim tabii ki , bir yiyene sordum..Ama basim sivrisineklerle fena halde belada . Ilk gunden beri benden en az bir litre falan kan cekmislerdir herhalde . Spreyler ve odadaki elektrikli kovucu olmasa donemem herhalde memlekete . Bu arada ilac surmemesine ragmen Ersoy'a dokunmuyorlar bile hainler .
Bugun itibariyle durum bu . Fotograf gormek isteyenler Ersoy'un sayfasina baksin , ben tembellikten pek cekmiyorum , cektiklerimi de yuklemeye useniyorum .
Bugun Ersoy butun watlarini gorur de yarin daha kuzeye yola cikariz insallah . Laos'a varmak icin sabirsizlanmaktayim da fena halde .

Hiç yorum yok: