Sayfalar

7 Şubat 2012 Salı

YENİ HAYAT

Biraz garip bir başlık oldu ama işin doğrusu bu. Takip edenler epeydir birşey yazmadığımın farkındadır, son yurtdışı gezim geçen sene ocak ayında Suriye'ye oldu. Zaten biz döndük, olaylar patladı. Hala benim ortalığı karıştırdığımı iddia edenler de var ama...Valla yalan:)
Yıllardır onca işimin arasında yine dağdan bayırdan kopamadım. Yedi yaşında izcilikle başladım, sonra yıllar boyu dağcılık, rafting, vs.. devam etti.Yaklaşık son on yıldan beri de off road tutkusu var ama her kış aylarca gezmekten en sonunda arabamı evvelki sene alabilmiştim. Çok da severek aldığım Suzuki'mi geçen sene temmuz sonu geçirdiğim bir kazada pert ettim. Salaklığımdan yol yakın diye kemeri de takmayınca, metrelerce uçurumdan yuvarlanırken ben de yan camdan fırlamışım. Sonuç: Pert bir dörtçeker, 17 kaburga kırığı, kırık bir bel ve köprücük kemiği, akciğere batan kemik ve 5 gün yoğun bakım..Ben de bir ara pert olmuşum ama Yedikule Göğüs Hastalıkları'ndaki canım doktorlar beni son dakikada kurtarmışlar..

Suzi şöyleydi:

Sonra böyle oldu:(



Bunu da geçen sene devirmiştim...



Bunda da arabadan indikten iki dakika sonra Orhan abim devirdi...


İnanılmaz çabuk iyileşmeme rağmen (insan olmadığım en sonunda kanıtlandı), yine de yürüyebilmem bir-iki hafta aldı. Üçüncü haftanın sonunda ise hafta sonunu Kısırkaya'da arabada uyuyarak geçirince (hala sırt üstü yatamıyordum) annem babam bile "Sen iyileştin" deyip, Ankara'ya döndüler. Bir buçuk ay sonraysa kaşıntıya dayanamayıp yeni bir Suzuki aldım, diğerinin üç kapısını:) Arka koltuklar çıktı, lastikler değişti, yükseltme yapıldı, arka difransiyel kilidi de takıldı ve ben yine dağlardayım. Canım acımadan araba kullanmak da epey zaman aldı ama şimdi canavar gibiyim..Arabanın diğer parçaları da, şnorkel, ön tampon, vinç, alt korumalar, telsiz vs...Maslak'ta onlarla ilgilenmemi bekliyorlar..Biraz çalışayım onlar da olacak..

Şimdiki Suzi'm:


O yüzden bu aralar hala sırt çantasıyla uzun uzun gezebileceğimi sanmıyorum, belki gelecek kışa. Asla iyileşmeyecek kaburgalar ne zaman izin verirse o zaman başlarım uzun uzun gezmeye..Zaten burada o kadar keyfim yerinde ki, içimden arabamı, sevgilimi, arkadaşlarımı bırakıp aylarca bir yere gitmek gelmiyor..Eski yazılar duracak, hatta daha yazmak istediğim çok şey var ama bu bloğun sadece gezmek olmadığını, benim ve yapmayı sevdiğim şeyler hakkında olduğunu unutmamam lazım..
Herkese bol keyifler, kendime de bol çamurlar diliyorum:)

Hiç yorum yok: