Epeydir birşey yollayamadığım için herkesten özür dilerim ama bu yoğunlukta gezince, bir de heryerde internet bulamayınca, bulup da kendi hafızamı kullanamayınca göndermek çok zor. Sonuçta Paris'te değil, Afrika'da geziyoruz. Anlayın işte..
Sağlığımız yerinde, keyfimiz de öyle. Ben herzamanki gibi yine kilo verdim, iki bedenden fazla küçülmüşüm. Tek şortumun cebine ağır birşey koyunca inmeye başlıyor aşağı. Ama aç falan kalmıyoruz, hatta Ersoy yine kilo aldığından şikayet etmeye başladı bile. Maddi açıdan hafiften göçmüş olsak da gördüklerim parayı pulu unutturdu bana. Namibya çok vahşi, çok güzel bir yer. Hayatta gerçekten herşeyi gördüm dememek lazım..Ağzım açık kalarak bakıyorum etrafa...
Bu arada arada memleketten haber almak iyi geliyor..Şu anda bir kez daha teyze olmuş olmam lazım. Verda'nın kızını görmek için gün sayıyorum..
Özlem'in düzenlediği interrail bursunun sonuçlanmasına da az kaldı. Bir kısmını zar zor bastırıp yanıma alıp, çölde okudum. Umarım kalanını da bugün okuyabileceğim. Ama elektriksiz bir kampingde, çölün ortasında sadece Ersoy'la ikimiz varken, yıldız ışığının altında, elimde metal bir kupada beyaz şarapla, binlerce kilometre ötedeki gençlerin gezme düşlerini okumak beni çok etkiledi. Hatta unuttuğum bazı şeyleri hatırlattıkları için müteşekkirim hepsine. Ve de Özlem'e..Ne güzel düşünmüşsün be hayatım!!
Şimdi gideyim bakalım şu internet kafeye, yollayayım bunları size. Yarın sabah gündoğumunda yola çıkacağız, önümüzde 400 kilometrelik bir toprak yol macerası daha var. Yanlış anlamayın, bu bir gün içinde yapmamız gereken yol ki, kalacak bir kamping ve benzinlik bulabilelim. Şartlar zor ama işin keyfi de bu zaten galiba..
Herkesi çok öpüyorum..Bu akşam birileri benim için bir kadeh rakı içsin lütfen..(Babacığım, seni kasdetmedim)
Bir dahaki internette görüşürüz..
2 yorum:
Eylul ayinda ben Namibya turu dusunuyordum,sizin deneyimlerinizden mutlaka yararlanacagim,keyfiniz eksik olmasin.selamlar
arzucum, oralardan yardim elini uzattin ya, bir tanesin sen!
Yorum Gönder